Bir anda düştün aklıma
Bana seni anlatırken
Soğuktu üşüyordum
Ve birazda korkuyordum
Bir bıçak saplanır gibi
Bir an düştün aklıma
Belki ondandır acısı
Tuz bastım ben yarama...

Kara bir leçek bağlamışsın başına
Yasın nedendir Kürt\'ün gelini
Giden elbet döner yanına
Sen ferah tut yüreğini
Damda oturmuş yol beklemektesin
Bir kaç satırın haberini
Ölmediğini seni hala sevdiğini bilesin
Sen şimdi yorgun argın olursun
Kış geceleri soba yanında uyursun
Kan ter içinde geceleri
Karabasan kabuslar görürsün...

Kürt\'ün gelini sabahların akşam olmaz
Akşamların sabahı hiç bulmaz
Sen yol gözlersin baba evinde
O gün sayar gurbet elinde
Ve sonra sen birden düştün aklıma
Bir bıçak saplanır gibi
Birden bire habersiz geldin
Sen nede çok sevildin
Ben nede çok sevdim seni
Ah canım sen yoksun ya!
Bir olsan yanımda sarılsam
Koklasam, ağlasam dizlerinde
Bir çay demlesen sen bize
Otursak ben içsem sen seyretsen
Sonra sabahı bulan gecelerimiz olsa
Hasret yok
Özlem yok
Senin olduğun yerde üzülmek yok
Yeni bir gün doğuşuna gebe kalır güneş ufukumda
Hey gözünü sevdiğim Sebeb-i Ömrüm...
Seni severken yarınsız diyarlarda
Yarınlarıma yeni bir umutsun
Yeniden yaratılmış bir An(a)kara
Yeni bir ülkesin
Diyarlarında beni barındıran
Kimsenin bilmediği bir şehirsin
Gizeminde sadece beni anlatan...

Sen sevdiceğim!
Bir diyardan başka bir diyara göçsün
Hudutları çizilmiş
Mayın tarlası döşenmiş etrafı
Girişi yasak herkese
Kaçakçı kurbanlar arıyorsun kendine
Aşiretlerin kavgası senin üzerine
Eğer ayak altından kaldırılmazsa kanlı leçeğin
Bilki ölümüdür bu bütün aşiretin...

Ben düştüm senin kurak topraklarına
Yeşermek için
Sen beni seçtin yeniden doğumlar için
Ve sen Kürt\'ün gelini
Evimin ilk yada son gelini
Beyazlar içindesin kimi zaman
Doruklarında hep kar, boran
Cıvıl, cıvılsın kimi zaman
Şen şakrak Tükülerle dışarda bir memleket topraklarında
Nöbet bekleyen birileri sınırlarında
Sen ülkem kadar güzelsin
Güzelsin dallarında akasyalar açan ağaçlar kadar
O kadar güzelsin işte
Bir o kadar
Sen evimin direği Sebeb-i Ömrümün
Bir o kadar yakışıyor sana sevilmeler
Sevmeler, sevişmeler...
Bir o kadar güzel duruyor ayağında siyah örme patiğin
Nerden çıktı deme şimdi bir o kadar karamsarım
Siyah gibi olan yüreğimde;
Sen geldin geleli çiçekler açtı
Sen Kürt\'ün gelini
Evimin direği, sevdiğim
Ne büyük özlemsin sen öyle
Nasıl tarifsizse içimde kabuk bağlayan yaralarım
Sende öyle tarifsizsin içimde
Sen Kürt\'ün gelini artık gelme zamanıdır
Sevdiceğim...

Seni bir beyaz kuğu gibi gözlerimde
Sen bir akasya dalı yüreğimde
Sen ak leçeğinle gelin ol babamın evinde...

*Leçek: Yöre ağzıyla etrafı dantel süslemelerle döşenmiş baş örtüsü, yaşmak
07-01-2006