Açmaya korkuyorum tenini
bilmiyorum...
nasıl bir sen daha çıkacak içinden.
Bedenin...
matruşka bebekleri.

Bir yanın esrik,
bir yanın örselenmiş,
kapı tokmaklarına sürgün edilmiş aşk
ve titreyerek
usul usul terketmiş
yürek dediğin o büyük kentleri.
Korkuyorum yarmaya tenini.
Bilmiyorum...
kaç sevda çıkacak içinden.
yüreğin...senin yüreğin...
matruşka bebekleri.

Masal şehirlerine benziyor gülüşlerin.
Büyük bir hızla geçerken içinden
durup;
sesinde bir bozkır akşamını izliyorum.
Ateş kızılı cümleler topluyorum dudaklarından
ve virgüllerin...
hiç acıtmadı canımı inan.
İnan korkuyorum keşfetmeye şehrini.
bilmiyorum...
kaç çıkmaz sokak çıkacak içinden.
Bir yanın hüzün kovan kuşu
bir yanın deli.
bedenin...
iç içe geçmiş matruşka bebekleri.

Şimdi hangisinin teni sen...?
Şimdi hangisini sevmeli...?
10-09-2006